 |
İstanbul Merkez 0212 635 56 12 |
Merkez Ofis
Adres: Kıztaşı cd. Açıklar sk. No: 27 /2 Fatih / İSTANBUL Tel : 0212 635 56 12 Email: iklimtur@iklimtur.com |
|||
|
|
|||||
|
|||||
Umre Rehberi |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Umre; Lugatta, mamur bir yeri ziyarete niyet ve azm etmek manasındadır. Umre senenin her mevsiminde yapılabilir. Ancak Arefe ve Kurban bayramının dört günü yapılması mekruhtur. Ramazan-ı şerif’te Umre yapılması daha faziletlidir. Ebu Hureyre ( r.a ) rivayet ediyor. Rasulullah ( s.a.v ) Efendimiz buyurdular ki : “ Umre, bir sonraki umre ile arasındakilere kefarettir. İhlasla eda edilen, riya ve masiyetten uzak bir Haccın karşılığı şüphesiz cennettir.” İbn-i Abbas ( r.a. ) rivayet ediyor. Rasulullah ( s.a.v ) Efendimiz, ensar hanımlarından Ümmü Sinan’a buyurdular ki :
Kaç umre yapmalı? Umre yolculuğunda sadece umre ibadeti yapılmıyor. Eğer ihrama girilmesi ile Kabe-i Muazzama’ya varılması arasındaki süreyi saymazsak, umre ibadeti Kabe-i Muazzama’da yapılan ve birkaç saatte tamamlanan bir ibadet. Mekke-i Mükerreme’de kaldığınız süre içerisinde arzu ederseniz mikat yerlerinden birine gidip orada ihrama girerek tekrar Kabe-i Muazzama’ya gelip ilave bir umre yapabilirsiniz. Ancak bir defa umre yapmış olmanız yeterlidir. Haremeyn Umrenizi tamamladıktan sonra, ziyaret yerlerine yapacağınız ziyaretleri saymazsak, nerede ise tüm zamanınızı Mekke-i Mükerreme’de iken Mescid-i Haram’da, Medine-i Münevvere’de iken ise Mescid-i Nebevi’de ibadetle geçireceksiniz. Zamanınızın bir kısmı da otel ile iki büyük mescit arasındaki gidiş gelişlerde geçecek. Medine-i Münevvere’de otelden Mescid-i Nebevi’ye ulaşım daha rahat olsa da Mekke-i Mükerreme’de Mescid-i Haram’a ulaşım daha zordur. Özellikle yoğun zamanlarda ve oteliniz Mescid’e uzak bir noktada ise. Mekke-i Mükerreme’de ve Medine-i Münevvere’de toplu ulaşım imkanları çok kısıtlı. Tur paketinizin sağladığı ulaşım imkanları da kısıtlı ise, mescitlere ulaşımı kendi imkanlarınız ile, taksi veya başka vasıtalar bularak sizin halletmeniz gerekiyor. Ancak bu imkanların da maalesef idealden uzak olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Tavaf Mekke-i Mükerreme’deki zamanınızın büyük bir kısmını Kabe-i Muazzama’da tavaf ile, namaz, zikir, dua, tefekkür, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile geçireceksiniz. İçinde bulunduğunuz manevi atmosferin güzelliği ile bu ibadetlerden büyük bir haz duyacak ve sürekli ibadet etme iştahı duyacaksınız. Dünyadan kopacak, ibadet ettikçe daha çok ibadet etmek isteyeceksiniz. Tavaf sadece umre ibadeti içerisinde yer alan bir rükün değil, kendi başına da aynen namaz gibi bir ibadettir. Öyle ki, Kabe-i Muazzama’da nafile tavaf yapmak nafile namaz kılmaktan daha hayırlıdır. Ancak bu demek değildir ki tüm zamanınızı tavafla geçireceksiniz. Tüm ibadetleri yapacak kadar vaktiniz olacaktır umre yolculuğunda. “Mescid-i Haram’da kılınan bir namaz, diğerlerinde kılınan yüz bin namazdan daha faziletlidir.” Bu hadis Mescid-i Haram’da kılınan namazın faziletini göstermektedir. “Mescidimde namaz, Mescid-i Haram hariç, diğer mescitlerde kılınan bir rekat namazdan daha hayırlıdır.” Bu hadis de Mescid-i Nebevi’de kılınan namazın faziletini göstermektedir. Hal böyle iken, umre yolculuğu gibi herkesin elde edemediği bir imkana da kavuşmuşken, özellikle de farz namazlarını İki Büyük Mescit'te cemaatle kılmak ve bu kutsal mescitlerde mümkün olduğunca çok ibadetle meşgul olmak gerekir. Otelin Mescitler'e uzaklığını ve yaşınızın, sağlığınızın ve ihtiyaçlarınızın değerlendirmesini de yaparak iyi bir program yapmalısınız. Bu programa uyarsanız verimli bir umre ziyareti yapmış olacaksınız. Yeşil Halı Medine-i Münevvere’de de aynı şekilde vaktinizi ibadetle geçireceksiniz. Ancak Medine-i Münevvere’de Kabe-i Muazzama olmadığı için tavaf olmayacak. Ancak Mescid-i Nebevi’de halk arasında Yeşil Halı veya Cennet Bahçesi olarak bilinen bir yer bulunuyor. Mescid’in ön kısmında Peygamber Efendimiz ’in (s.a.v.) mübarek kabrinin (Ravza-i Mutahhara) sağ yanında bulunan ve Mescid’in bir parçası olduğu için namaz kılınan mübarek bir yer burası. Burası Peygamber Efendimiz ’in yaşadığı (s.a.v) zamandaki minberi ile evi arasındaki yerdir ve Mescid’e dahildir. Umreciler özellikle burada namaz kılmak için büyük gayret gösterirler, tıpkı Kabe-i Muazzama’da Hacerü’l-Esved’i öpmek için gayret gösterdikleri gibi. Ama herkes aynı gayreti gösterdiği ve burası küçük bir yer olduğu için buraya girebilmek her zaman mümkün olmuyor. Ayrıca imkan bulunduğunda da burada uzun süre kalmak mümkün değil. Görevliler tarafından başkalarının da namaz kılabilmesi için çıkarılıyorsunuz. Başkalarına da imkan sağlamak için kendiliğinizden çıkmanız daha makbul olur. “Evimle minberimin arası cennet bahçelerinden bir bahçedir ve minberim de cennet bahçelerinin üzerindedir”, “Evimle minberimin arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir ve minberim havzımın üzerindedir.” ve “Minberimin ayakları cennet üzerindedir.” şeklinde rivayet edilen Hadis-i Şerifler, Rasülullah’ın (s.a.v) minberi de dahil olmak üzere, minberi ile evi arasında kalan bölümün cennet bahçelerinden bir bahçe olduğunu bildirmektedir. Sabır Umre sırasında dikkat edilmesi gereken önemli bir husus da eksikliklerin ve kusurların sizi meşgul etmesine fırsat vermemenizdir. Şeytan size en çok buradan yaklaşmaya çalışacak ve nefsinizi harekete geçirmeye çalışacaktır. Karşılaştığınız olumsuzluklarla kendinizi meşgul etmemeli, mümkün olduğunca hoşgörülü olmalı, bazı şeyleri görmezden gelmelisiniz. Aksi halde, olumsuz duygularınız olumlu duygularınızın önüne geçecek ve hem ibadetleriniz eksik ve zayıf kalacak, hem de ibadetle daha az meşgul olacaksınız. Unutulmamalıdır ki, birbirinden çok farklı yüzbinlerce mü’min umreye geliyor ve umredeki fiziki şartlar da (otel, ulaşım vb.) dört dörtlük olmayabiliyor. Sizin beğenmediğiniz bir şey belki bir başka mü’min için çok lüks ve güzel olabilir. Bu nedenle, bu farklılıkları da bir fırsat olarak değerlendirip üzerinde tefekkür etmek ve İslam aleminin genel bir değerlendirmesini yapmanız yapabileceğiniz en makbul şey olacaktır. Bu vesile ile Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) şu hadisini de zikretmiş olalım: “Allah’ı anmaksızın çok konuşmayın. Allah’ın zikri dışında çok söz söylemek, kalbi katılaştırır. Katı kalpli olanlar ise, Allah’tan en uzak kimselerdir.” Umre valizimde neler olmalı?
Umreye ilk defa gidecek kişinin aklına gelen sorulardan birini cevaplamaya çalışacağız. Umrede ihtiyaç duyulabilecek malzemeler hakkında da bir fikir veriyor. Erkek umrecinin yanına alması gereken birinci şey ihramdır. İhram alt ve üst olmak üzere iki parça halinde dikişsiz beyaz havlu tarzı tekstil malzemesidir. Umre ibadetine niyet edilmeden önce boy abdesti alınıp bu kıyafet giyilir ve umreye niyet edilir. Umre ibadeti tamamlanana kadar başka kıyafet giyilmez. Belinize bağladığınız parçayı sürekli yerinde tutmakta sorun yaşayabilirsiniz. Bu nedenle dikişsiz, beyaz basit bir kemer alıp belinize, ihramın üstüne bağlamanız faydalı olacaktır. Ayrıca, umre ibadeti sırasında değerli eşyanızı (para, telefon, oda anahtarı vb.) içine koymak için ipli bir boyun veya bel cüzdanı/çantası bulundurabilirsiniz. İpin veya askının sağlam olmasına dikkat edin. Koptuğunda cüzdan/çanta düşüp kaybolacaktır. İhramlı değilken serbest şekilde giyinmek mümkün olduğu için değerli eşyanızı (para, telefon, vb.) emniyetli olacak şekilde istediğiniz şekilde (cebinizde, cüzdanınızda) yanınızda taşıyabilirsiniz. Ayrıca umre sırasında ve diğer zamanlarda ipli bir sırt çantası veya el çantası da kullanabilirsiniz ama değerli eşyanızı buraya koymamaya dikkat edin. Çantayı kaybedebilirsiniz. Bu çantaya seccade, terlik, ufak tefek yiyecek vb. şeyler koyabilirsiniz. Terliğinizi içine koymak için yanınızda birkaç tane poşet de olursa iyi olur. Terliği poşetin içine, poşeti çantanın içine koyabilirsiniz. İhramlı iken dikişli ve kapalı ayakkabı giyilemeyeceği için dikişsiz bir terlik giymeniz gerekiyor. Terlik seçiminin ihram yasakları yönünün dışında, sağlık yönünden ele alımalıdır. Umre ibadeti tamamlandıktan sonra artık ihrama ihtiyacınız olmayacak. Yıkayıp çantanıza koyabilirsiniz. İlave bir umre yaparsanız yıkanmış ihramınızı yeniden kullanabilirsiniz. Diğer zamanlarda ve ibadetlerinizi yaparken normal kıyafetleriniz yeterli olacaktır. Herhangi bir kısıtlamaya tabi değilsiniz. İhramlı iken giydiğiniz terliğinizi veya rahat ayakkabınızı diğer zamanlarda kullanabilirsiniz. Kadınlarda ihram, terlik, dikişsiz kıyafet vb. zorunluluklar yok. Kadınlar normal kıyafetleri ile umre yapabilirler. Ancak mevsime uygun açık renk ve rahat kıyafet giymek hem erkekler hem de kadınlar için uygun olacaktır. Eğer ihramlı iken sabuna veya ıslak mendile ihtiyacınız olacağını düşünüyorsanız kokusuz sabun ve kokusuz ıslak mendil bulundurmanızda fayda var. İhramlı iken kokulu sabun ve kokulu ıslak mendil kullanılmaması gerekiyor. Cidde’de uçaktan indikten sonra karayolu ile Mekke-i Mükerreme’ye vardıktan sonra doğrudan Kabe-i Muazzama’ya gidip umre ibadetini yapmaya başlayabileceğiniz gibi önce otele uğrayıp eşyalarınızı bıraktıktan ve belki biraz dinlendikten sonra da Kabe-i Muazzama’ya varıp umre ibadetinize başlayabilirsiniz. Bu konuda tur firmanızdan bilgi alacaksınız. Her iki durumda da, eğer uçakla Cidde’ye geliyorsanız, önceden ihrama girmiş olacaksınız ve ihramlı olacaksınız. Eğer önce Medine-i Münevvere’ye gidip oradaki günleriniz bittikten sonra Mekke-i Mükerreme’ye umre için geliyorsanız, bu durumda ya Medine-i Münevvere’de ya da yol üstündeki mikat yerinde ihrama gireceksiniz. Tüm bu konularda tur firmanız size gerekli bilgilendirme ve yönlendirmeyi yapacaktır. Umre ibadetinizin sonunda (Safa ile Merve arasında yedi defa yürüdükten sonra Merve’de) saçınızdan bir miktar kesmeniz gerekmektedir. Bu erkek için de kadın için de geçerlidir. İsterseniz yanınızda küçük bir makas bulundurup kendi makasınızla bu işlemi yapabilirsiniz. Ancak bu şart değil. Sizin gibi bu işlemi yapan birinden makası ödünç alabilir veya bir bahşiş karşılığı oradaki yerel çocuklardan birinden temin edebilirsiniz. Bundan sonra ihramdan çıkabilir ve umre ibadetinizi tamamlamış olursunuz. Dinlenmek için otelinize dönebilirsiniz. Erkeklerin saçını tamamen tıraş etmesi daha makbuldür ama zaruri değildir. Tamamen tıraş olacaksanız oradaki bir berberden veya varsa oteldeki veya yakınlardaki bir berberden yararlanabilirsiniz. Umre için bulunduğunuz şehirden ayrılmadan önce kişisel temizliğinizi yapın ve yolculuğa temiz bir şekilde çıkın. Gerekli yerlerinizi tıraş edin, tırnaklarınızı kesin, boy abdestinizi alın. Eğer erkekseniz ve umreden sonra saçınızın tamamını tıraş edecekseniz önceden saç tıraşı olmayın. Bununla birlikte, umre yolculuğunuzun süresini dikkate alarak yanınıza gerekli olabileceğini düşündüğünüz tıraş malzemelerini, tırnak makasını, küçük bir makası, kişisel bakım malzemelerinizi (diş fırçası, diş macunu vb) almanızda fayda var. İhramlı iken erkeklerin başını örtmesi (sarık veya takke ile) caiz değildir. Ancak diğer zamanlardaki ibadetleriniz için yanınıza bir sarık veya takke alabilirsiniz. Ayrıca hafif bir seccade de size lazım olacaktır. Sert zeminde namaz kılmak size rahatsızlık verecekse veya cemaate yetişmeniz mümkün olmadığı için Mescid’e bağlanan sokaklardan birinde herkesle birlikte namaza durmanız gerektiğinde seccade size lazım olacaktır. Ayrıca Mescid-i Haram zemini mermerden olup mermer üzerinde yapacağınız tavaf ve yürüyüşler nedeniyle ayağınıza giymek için yeterli sayıda babet çorap / pisi pisi babet alabilirsiniz. Umre ibadeti sırasında erkeklerin bunu giymemesi gerekir ama diğer zamanlarda giyilmesinde bir mahzur yoktur. Eğer gözleriniz güneş ışığından rahatsız oluyorsa güneş gözlüğünüzü de yanınıza almalısınız. Ayrıca cildiniz için güneş kremi de götürebilirsiniz. Şemsiye ihtiyacınız olursa oradan temin edebilir veya yanınızda götürebilirsiniz. Ancak küçük olması gerekir. Mescitler'e gidiş gelişlerde içine eşyalarınızı koymak için ipli/askılı bir sırt çantasına da ihtiyacınız olacaktır. Eğer tur firmanız size bundan vermiyorsa kendinizin temin etmesinde fayda var. Suudi Arabistan’daki Kur’an-ı Kerim’ler farklı bir yazı tipi ile yazıldığı için okumakta zorlanabilirsiniz. Bu nedenle yanınızda bir Kur’an-ı Kerim götürmeyi tercih edebilirsini, veya Kur’an-ı Kerim okumak için cep telefonunuzdan yararlanabilirsiniz. Bu durumda önceden ilgili uygulamayı ve içeriği telefonunuza indirdiğinizden emin olun. Otelinize gitmek kolay değilse günün büyük bir kısmını Kabe-i Muazzama’da geçirmek isteyeceksiniz. Abdest ihiyacınızı Mescid'in içinde ve tuvalet ihtiyacınızı Mescid'in hemen dışındaki olanaklardan karşılamanız mümkün. Bu hususları dikkate alarak ihtiyacınız olabilecek küçük şeyleri sırt çantanıza koyabilirsiniz. Acıktığınızda yiyebileceğiniz küçük şeyleri (hurma, kuru yemiş, bisküvi, kurabiye vb.) de çantanızda bulundurmanızda fayda var. Kabe-i Muazzama’da yaşlıların ve hastaların yararlanabileceği tekerlekli sandalyeler bulunmaktadır. Tavaf ve say sırasında bunlardan yararlanılabilir. Ayrıca bu işi ücret karışılığı yapan yerel çocuklar da bulunmaktadır. Eğer yaşlı ve hasta iseniz bu konuda tur firmanızdan bilgi alabilirsiniz. Umreye giderken yanınızda yeterli sayıda iç çamaşırı götürmelisiniz. Günde en az bir defa iç çamaşırı değiştirmeniz gerekebilir. Ayrıca yanınıza rahat ve açık renkli kıyafetler alın. İnce pamuklu ve keten rahat alt ve üst kıyafetler iyi olacaktır. Kadınlar da ferace tarzı kıyafetler tercih edebilirler. Mevsimine göre, özellikle Medine-i Münevvere’de gece ve sabaha doğru kısa süreli serinlik olabilir. Eğer dışarıda olacaksanız sıcak tutan bir kıyafete ihtiyacınız olabilir ama abartmamakta fayda var. Cep telefonlarınızın şart aletini ve mümkünse taşınabilir (mobil) şarj cihazınızı yanınıza alabilirsiniz. Ancak, özellikle ibadetleriniz sırasında yanınızda taşıyacağınız her fazladan eşya size yük olacaktır. Ayrıca cep telefonu ile çok meşgul olmadığınız sürece (ki ibadetle meşgul olup dış dünya ile ilişkiyi kesmek daha makbuldür) şarjınız size yetecektir. Telefonunuzu mümkün olduğunca zaruri ihtiyaç durumunda kullanırsanız, şarj sorunu yaşamayacaksınız. Üstünüzde kendinizin ve sizinle ilgili kişilerin irtibat bilgilerini bulundurursanız, herhangi bir olumsuz durumda (sağlık sorunu gibi) ilgili kişilere ulaşılması mümkün olacaktır. Türkiye’deki telefon hattınızı Suudi Arabistan’da da kullanacaksanız gitmeden önce yurtdışına açtırıp uygun bir paket seçin. Ayrıca, Suudi Arabistan’da da yerel hat alma imkanınız bulunmaktadır. Sürekli kullandığınız ilaçlar varsa bunları yanınızda götürün ve bulundurun. Hastalıklarınız ve ilaçlarınızla ilgili yanınızda bir sağlık notu bulunursa ihtiyaç halinde çok işe yarayabilir. Seyahate başlamadan önce, son üç sene içerisinde olmadıysanız, menenjit aşısı olmanız gerekebilir. Bunu tur firmanızdan teyit etmelisiniz. Umre tamamlandıktan sonra ve diğer günlerde banyonuzu günlük olarak yapıp ayaklarınızı sabunla da yıkayın. Çıplak ayakla sürekli zemine temas ettiğiniz için bunu yapmanızda fayda var. Eğer solunum hastalıkları ile ilgili bir hassasiyetiniz varsa yanınızda yeterli sayıda yüz maskesi götürebilirsiniz. Hac sırasında bu daha zorunlu bir ihtiyaç olsa da umre sırasında olmayabilir. Etrafta yüz maskesi takan insanlar göreceksiniz ama bunların sayısı az olacaktır. Ayrıca pişiğe karşı tedbir olarak pişik kremi, pudra vb. almak da iyi olacaktır. Uzun süre ihramda kalacaksanız, bunların ihram kurallarına aykırı olmayanlarını temin etmelisiniz. Ellerinizi sabun ve su ile yıkamayı ihmal etmeyin. Umreye gitmeden önce yanınızda size yetecek kadar Suudi Arabistan Riyali alıp götürün. Türkiye’den alıp götürürseniz daha ucuza almış olursunuz. Eğer oradan alacaksanız, Türkiye’den ABD Doları alıp götürmeniz daha iyi olur. Böylece döviz alım satımında daha az zarar etmiş olursunuz. Ancak Suudi Arabistan’daki döviz büroları TL karşılığında da Suudi Arabistan Riyali satmaktadır. Genellikle havayolu şirketleri kişi başına 2 parça ve toplam 30 kg eşya taşıma hakkı vermektedir. El çantanızın da en fazla 8 kg olması istenmektedir. Dönüşte hediye edilen 5 litrelik zemzemler bu tartımın dışındadır. Tolerans gösterilmeme ihtimaline karşı bu kısıtlamalara uymalısınız. Fazla ağırlık için ücret ödemek zorunda kalabilirsiniz. Çantalarınıza mutlaka bavul etiketi koyunuz. Etiketin üzerinde adınız, soyadınız, telefon ve adres bilgileriniz bulunsun. Bagaj kaybı durumunda bagajınızın bulunması kolay olacaktır. Yanınıza herhangi bir kimlik kartı almanız gerekmiyor. Pasaportunuz kimlik yerine geçecektir. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da size bir kimlik kartı teslim edilecektir. Bu kartın üzerinde tur şirketiniz ve acil durumlarda aranabilecek Türkiye Cumhuriyeti otoritelerinin irtibat bilgileri bulunduğu için kartınızı sürekli boynunuzda taşımanızda fayda var. Sair zamanlarda helal olan bazı fiil ve davranışların, belli bir müddet için, şahsın kendisine haram oluşunu kabullenme çerçevesi içerisine girmesidir.
İhram; niyet etmek ve telbiye getirmekle tahakkuk eder. Umreye niyet edip peşinden telbiye getirmekle ihrama girilmiş ve ihram yasakları başlamış olur. Bu yasaklardan bir tanesi de erkeklerin vücuda göre dikişle, örerek veya dokuyarak şekillendirilmiş elbise giymeleridir. RİDA VE İZAR: İşte bu yasağa uymak için, erkeklerin büründükleri “rida” ve “izar” denilen iki parçadan meydana gelen örtü, “ihram” diye meşhur olagelmiş, halk arasında “ihrama girmek” deyince de, bu örtülere bürünmek anlaşılmıştır. Zikredildiği gibi “ihrama giriş” niyet ve telbiye ile olur. Niyet eden ve telbiye getiren her erkek veya kadın, artık ihrama girmiştir. Ve o andan itibaren ihram yasakları başlamıştır. İhram yasakları ve işlenmesi durumunda cezalar hakkında gerekli bilginin, bu ölçüde sınırlı bir sayfada aktarılması mümkün değildir. Ancak biz, bu yasaklardan sıkça karşılaşılan ve birinci derecede dikkat edilmesi gerekenlere birkaç satırla değineceğiz: İHRAM YASAKLARI : 1- Erkeklerin vücuda göre dikişle, örerek veya dokuyarak şekillendirilmiş elbise giymeleri. 2- Yine erkeklerin başlarını örtmeleri, eldiven, çorap ve topuklu ayakkabı veya topuğunu örtecek ya da kavrayacak şekilde kullanımı olan sandalet türü şeyler giymeleri. 3- Kadınların yüzlerini, tenlerine değecek şekilde bir şeyle örtmeleri. 4- Traş olmak, vücuttan tüy koparmak, tırnak kesmek. 5- Güzel koku sürmek.(güzel kokulu sabun ve deterjanların, kolonyalı mendillerin kullanılması sıkça görülen hatalardandır) 6- Şehevi söz ve davranışlarda bulunmak, cinsi ilişkiye girmek. 7- Başkaları ile tartışmak, kavga etmek, onları kırmak. 8- Mekke harem hudutları içinde insan emeği olmadan büyüyen otlar ve ağaçları koparmak. İHRAMLI BİR KİMSENİN; Duş alması, duş sırasında kokusuz sabun kullanması, Yüzük, kol saati, kemer, boyun çantası takması, Kirlendiğinde kokulu madde kullanmadan ihramını yıkaması, Giymiş olduğu ihramı, kirlenme, yırtılma ve benzeri durumlarda başka bir ihramla değiştirmesi, Pişikler ve ayak yarıkları için kokusuz krem kullanması, Başını kapatmadan battaniye, pike örtünmesi, Şemsiye kullanması caizdir. Giydiği terlikte dikişin bulunması da ihrama zarar vermeyecektir. İHRAMA GİRMEDEN ÖNCE :
* Gerekli vücut temizliğini yapınız. * Mümkünse güzel koku sürününüz. Hanımların diğer zamanlarda olduğu gibi evlerinin haricinde başkaları tarafından hissedilecek kokular sürmelerinde mahzur vardır. * Sıhhi tedbirlerinizi alınız. * İhram yasağına uygun elbiselerinizi giyiniz. Erkekler giymekte oldukları bütün elbiselerini soyunur, sadece “izar” ve “rida” denilen iki parça örtüye bürünürler İZAR: Bele bağlanan ve belden aşağısını örten parçaya, RİDA: Omuza alınan ve üstü örten parçaya denir. * Bu iki örtünün beyaz, yeni ve temiz olması müstehaptır. Ayrıca azaları belli etmeyecek şekilde kalınca olmalıdır. * Ayaklarına terlik giyerler. Terlik bulamamışlarsa, ayakkabılarını topuklarını örtmeyecek hale getirirler. * KADINLAR; elbiselerini çıkartmazlar. Onlar için daima tesettüre en uygun olan, daha münasip olandır. Ancak, hanımlar yüzlerini, arada boşluk kalmayacak şekilde, yüzlerine değen bir şeyle örtmezler. Ayakkabı, çorap giyerler, eldiven giyebilirler. İHRAMA GİRERKEN: Bu hazırlıklardan sonra, mikat sınırında veya daha önce, İhramın sünneti olarak –kerahet vakti değil ise – iki rekât namaz kılınız. Namaza başlarken: Niyet ettim Allah’ım senin rızan için ihram namazının sünnetini kılmaya diye niyet edilir ve namazın ilk rekâtında Fatiha’dan sonra Kafirun suresi, ikinci rekatında Fatiha’dan sonra İhlas suresi okunur. Namazdan sonra umre için niyet ediniz. Bu niyet şöyle yapılır : “ Allah’ım senin rızan için umre eda etmek istiyorum. Onun edasını bana kolay kıl ve benden umremi kabul buyur. Allah rızası için umreye niyet ettim ve ihrama girdim.” Namaz kıldığınız yerden kalkıp sefere yönelince “Telbiye” getiriniz. Her mekan değişiminde, Kabeyi görene kadar Telbiye, Tekbir ve Tehlillerle yolculuğunuzu geçiriniz. Telbiye : “ Lebbeyk Allahümme lebbeyk. Lebbeyke la şeriyke leke lebbeyk. İnnel hamde ven niğmete leke velmülk la şeriyke lek.” “ Allah’ım! Senin emr-i celiline her an koşmaya, her an itaate hazırım. Sana ortak yoktur. Emir ve davetine, gönülden ve sadakatle icabet ederim. Şüphesiz ki; hamd de, nimet de sana mahsustur. Mülk senindir. Senin şerikin yoktur.” MESCİD-HAREMDE: İhrama giren kişiler, içtenlikle dua ederek ve Yüce Allah’ı anarak Harem-i Şerif’e yönelirler. Dışarıdan gelenler, Mekke’ye vardıklarında kutsal iklime ulaştıklarından dolayı Yüce Allah’a şükrederler. Mekke’de yine telbiye, dua ve diğer zikir cümlelerini söy¬leyerek Harem-i Şerif’e giderler. Bunlar söylenmese de olur. Ancak bilenlerin söylemesi güzel olur. Harem-i Şerif, Kâbe’yi çevreleyen mescittir. Tavafa başlamadan evvel Telbiyeyi ke¬serler. Daha sonra “Umre Tavafı”nı yaparlar. TAVAF: Tavaf, Hacer-i Esved köşesi hizasından başlayarak usulüne göre Kâbe’nin etrafında ibadet amacıyla yapılan yedi dönüş¬ten (şavt) oluşur. Tavafa başlamadan önce erkekler, vücudun üst kısmına ör¬tülen peştamalın bir ucunu sağ koltuk altından geçirerek sol omuza atıp sağ kolu omuzla birlikte açıkta bırakırlar (Iztıba). Tavaf bitince omuz kapatılır. Umre tavafı için Hacer-i Esved hizasına gelmeden; “Allahım! Senin rızan için umre tavafı yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle” diye niyet edilir. Kâbe, kişinin sol tarafında kalacak şekilde Hacer-i Esved’in hizasına doğru gidilir, bu esnada dua edilir. Bilenler tekbir, tehlil, salâvat-ı şerife okurlar. Bunlar okunmasa da tavaf ge¬çerlidir. Önemli olan içtenlikle Yüce Allah’a yöneliştir. Hacer-i Esved’in hizasına varılınca eller, içleri Kâbe’ye doğru olacak şekilde namaza durur gibi omuz veya kulak hi¬zasına kadar kaldırılıp “Bismillahi Allahu Ekber” denildikten sonra Hacer-i Esved selamlanır (istilam). Tavafa başlarken, her şavtın başında ve tavaf sırasında sünnet olan tavaf duaları okunur. Ancak tavafın Kur’an tilaveti, dua ve zikirle yapılması güzel olur. Tavafın, Hatim (Kâbe’nin kuzey tarafındaki yarım dai¬re şeklindeki duvar)ın dışından yapılması gerekir. Tavafın ilk üç şavtında erkekler kısa adımlarla koşar gibi çalımlı yürür (Remel). Bu yapılmasa da bir eksiklik olmaz. Remel, sadece arkasından sa’y yapılacak tavaflarda yapılır. Tavaf esnasında bağırarak dua etmek uygun değildir. Bu durum, orada huşû içinde tavaf yapan bazı insanları rahatsız edebilir. Tavafı bitirince iki rekât tavaf namazı kılınız. Kerahet vaktinde iseniz sonraya bırakarak kâmil bir vakitte eda ediniz. ( Namazın ilk rekâtında Fatiha’dan sonra Kafirun Suresi, ikinci rekâtında Fatiha’dan sonra İhlâs Suresi okumak efdaldir. Ve namaz yer müsait ise Makam-ı İbrahim’in arkasına denk gelecek yerde kılınsa iyi olur. Aksi halde kimseye eziyet etmeden müsait bir yerde eda edilir.) Sonra bol bol zemzem içiniz ve bedeninize dökünüz. SA’Y: Safa’ya yönelirken Hacer-ül Esved’e geliniz ve istilam ederek ayrılınız. Sünnettendir. Tekbir, tehlil getiriniz hamd ediniz, salâvat getiriniz. * Safa’ya varınız. * Yapacağınız say umre sayıdır. Bu niyetle sayınızı yapınız. * İki yeşil direk arasında “hervele” yapınız. HERVELE: Süratlice koşunun adıdır. Remelden farklıdır, ondan daha hızlıdır. Ancak müslümanın vakarını zedeleyecek şekilde var güçle koşmamalıdır. Hervele sayın her şavtının sünnetidir. Hanımlar hervele yapmazlar. * Say 7 şavttır. Safa’dan başlayıp, Merve’de biten yürüyüş bir şavttır. Merve’den Safa’ya dönüş ikinci şavttır. Böylece devam eden say, Safa’dan başlamış, Merve’de bitmiş olur. Başka bir deyişle say, Safa’dan Merve’ye 4 gidiş, Merve’den Safa’ya 3 dönüş olmak üzere 7 şavttır. * Saydan sonra, Merve tepesinde Kabe-i Muazzamaya yönelerek dua ediniz ve saçınızı traş edip ihramdan çıkınız. SAÇ TIRAŞI: HALK: Saçın tamamını dipten tıraş etmektir. Bu daha efdaldir. TAKSİR: Başın üçte biri veya dörtte birinden “ünmüle miktarı” ( parmağın üç boğumundan en uçtakinin uzunluğunda ) kesmektir. * Başın bir tarafını usturaya vurup öbür yanlarını bırakmak, sadece kâkül bırakmak gibi müslümanın vakarını zedeleyici tarzdaki traşlar mekruhtur. * Saçlarının uzunluğu “ünmüle” miktarından küçük olanlar “Taksir” yapamaz, “Halk” yapmak zorundadırlar. * Hanımlar sadece “Taksir” yaparlar. “Halk” yapmaları “tahrimen mekruh” görülmüştür. * Traş olduğunuz andan itibaren, bütün ihram yasakları kalkmıştır. * Umreniz tamamlanmıştır. * Mekke-i Mükerreme’de durduğunuz sürece, hükmen bir Mekkeli gibi davranır, nafile tavaf yapar, ibadet ve dua edersiniz. * Mekkelilerin umre için mikatı olan, Mekke haremi hudutları haricine çıkarak ihrama girip nafile umre yapabilirsiniz. * Umre için Tenim’in veya Cirane’nin mikat yeri olarak seçilmesi daha efdaldir. Bunlardan birincisinde Allah Rasulü’nün emriyle Ayşe validemiz, ikincisinde ise Rasulullah ( s.a.v ) kendisi ihrama girmiştir. * Bunlardan Tenim, Rasulullah’ın ( s.a.v ) kavli sünneti varid olduğu için Hanefilerce, Cirane de Şafiilerce, fiili sünnet varid olduğu için daha efdaldir. Her iki nokta da sünneti seniyye tahakkuk ettiği için diğer yerlerden – ittifakla – daha efdaldir. * Efdaliyet olmamakla beraber başka “Hıll = Mekke Harem sınırı dışındaki bölgeler” den de ihrama girilebilir. Arafat, Cidde, Hudeybiye gibi. Bizi yaratan, bizi en iyi bilendir ve sonsuz merhamet sahibidir.
Afaktan, Harem-i Şerif’e gelen müminin ihrama girmeden geçemeyeceği sınırları belirleyen mevkilerdir. AFAK : Suudi Arabistan'ın dışındaki yerler Bunların hepsine birden “mevakit” denir. Bu mekanlar beş adettir: Bizim de varıp bu coşkulu sele kapılacağımız,hayat boyu hatıralarını taşıyacağımız bir ibadet akışı içerisinde duygularımızın tazelenmesi için şu ayet ve hadislere kulak verelim:
AYETLER “ Bütün insanların Allah’a ibadet etmeleri için yeryüzünde kurulan ilk mabet, alemlere hidayet,rahmet ve sevap kaynağı olan Mekke’deki Kabe’dir.” – Al-i İmran / 96 - “ Orada apaçık nice alametler,Makam-ı İbrahim vardır. Oraya giren emniyet içinde olur. Gücü yeten, imkan ve yol bulan insanlar üzerinde, Beytullah’ı haccetmeleri, Allah’a bir kulluk borcudur.Kim bunu inkar eder, bu hakkı, bu farzı tanımazsa Allah’ın ne ona, ne ameline, ne de kainatta bulunan herhangi bir şeye ihtiyacı vardır. O bütün alemlerden müstağnidir.” - Al-i İmran / 97 – “Ey İbrahim! İnsanları hac yapmaya çağır, dünyanın her tarafından ister yaya olarak ister nakil vasıtalarıyla gelip Rablerinin onlar için tahsis ettiği dünya ve ahiret nimetlerine kavuşsunlar, belirli günlerde ( hac günleri) Allah’a ibadet edip onlara nimet olarak verilen hayvanları kurban ederken Allah’ın adını ansınlar ve hem kendileri yesinler, hem de fakirleri doyursunlar. Böylece maddi ve manevi kirlerini gidersinler. Hac vecibelerini ve verdikleri sözleri yerine getirsinler ve Kabe’yi tavaf etsinler.” – Hac / 27,28,29 - “ Ey Resulüm! Yüzünü semaya doğru çevirip durarak bir arayış,bekleyiş içinde olduğunu görüyoruz. Seni gönlüne hoş gelecek, arzu edegeldiğin kıbleye döndürüyoruz.Yüzünü artık Mescid-i Haram’a çevir, Beytullah’ı kıble edin!Siz nerede olursanız olun yüzlerinizi ona çevirin.Şüphesiz ehl-i kitab onun Rablerinden gelen bir hak olduğunu çok iyi bilirler. Allah,elbette ki onların yapmakta olduklarından habersiz değildir.” – Bakara /144- “ Allah için, Haccı da Umreyi de hakkıyla eda edip tamamlayın...” - Bakara/ 196- “ Hac ayları malum olan ( şevval- zilkade ve zilhicce) aylarıdır. Kim bu aylarda hacca niyet ederek ihramlaşırsa , artık ona söz ve fiiller, günah ve isyan içeren hal ve hareketler ile kavga, dövüş ve düşmanlık yapmak yasaktır. Sizin bütün bunlardan korunarak yapacağınız hayır ve hasenatı Allah takdir ederek sevabını verecektir. Hac süresince kimseye muhtaç olmayacak şekilde maddi yönden hazırlıklı olunuz, ancak hazırlın en hayırlısı Allah’ın rızası doğrultusundaki manevi hazırlıktır. Ey akıl sahipleri, benim emirlerime ters düşmekten sakınınız.” - Bakara / 197- HADİSLER Enes b. Mâlik (r.a)'ten rivayete göre şöyle demiştir: "Nebî (s.a.s) dört defa umre yapmıştır. Veda haccı ile birlikte olan dışında diğerleri Zi'lka'de ayında yapılmıştır. Bunlar: Hudeybiye umresi, ertesi yıl yapılan umre, Huneyn ganimetlerinin bölüştürüldüğü zaman Cirâne'den yapılan umre ve Veda haccı sırasında yapılan umre" (Buhârî, Meğâzî, 35; Müslim, Hac, 217, 220; Ebû Dâvud Menâsik, 79; Ahmed b. Hanbel, I, 246, 321, II, 39, III, 134). Bu dört umre şunlardır: 1) Hudeybiye umresi: Bu, yukarıda da belirttiğimiz gibi niyet edilip ihrama girildiği halde, Mekke müşriklerinin izin vermemesi yüzünden yapılamamış ve Hudeybiye sulh anlaşması gereğince ertesi yıla bırakılmıştır. 2) Umretü'l-kaza: Yukarıda açıkladığımız bu umre hicretin yedinci yılında yapılmıştır. Buna Umretü'l kazıyye ve Umretü's-sulh adları da verilir. 3) Huneyn ganimetlerinin paylaştırılmasından sonra Ci'râne'den gelip yapılan umre. 4) Veda haccı ile birlikte yaptığı umre (İbn Sa'd Tabakât, II,170 vd; Ahmed b. Hanbel, III,134; M.Asım Köksal, İslâm Tarihi, İstanbul 1981, XIV, 329 vd.) "Umre, ikinci bir umreye kadar olan günâhlara keffârettir. Mebrûr haccın karşılığı ise ancak cennettir" (Nesaî, Hac, 3, Zekat, 49, İmân, 1; Dârimî, Menâsik, 7, Salât, 135; Tirmizî, Hac, 6; Ahmed b. Hanbel, I, 387, III,114, 412, IV, 342). "Hac ve Umre yapanlar Allah'ın misafirleridir. O'ndan birşey isterlerse, onlara cevap verir. Af isterlerse, onları affeder. " (İbn Mâce, Menâsik, 5). Hadiste şöyle buyurulur: " Hac ve umreyi peşi peşine yapınız. Bu ikisi, körüğün; demir, altın ve gümüşün pasını yok ettigi gibi, fakirliği ve günâhları yok eder. Mebrûr haccın sevabı ancak cennettir" (Tirmizî, Hac, 2; Nesâî, Hac, 6; İbn Mâce, Menâsik, 3)
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
.jpg)
